Ben sadece karnımı doyurmak için değil, zevk için de yemek yiyebilirim. Hele ki söz konusu balık ise, uzun uzadıya süren masa sohbetleri, sürekli değişen tabaklar, yanında en sevgili kardeşi. Ailecek bir ritüel, vazgeçilmezimizdir.
Annem misafirim. Sapanca’ dayız önümüz alabildiğine göl ve biz üzerinde bir iskeledeyiz. Menüde elbette balık ve arkadaşları var J Alışverişimi özenle yapmışım, masayı harika hazırlamışım. Anneciğimle harika bir akşam geçirdik. Güldük, eğlendik, ta ki birkaç saat sonra midemde adını koyamadığım yanma değil, bulantı değil, tuhaf bir şişkinlik ile beraber fenalık hissi olana dek.
En sevgili aklımın ucundan geçmiyor, toz kondurur muyum? Yok canım. Anneme kalsa ambulans çağıracak ama ben ortam bozulmasın geçer düşüncesiyle üzerinde durmuyorum. Geçmedi..! Bu böyle bir, üç, beş sonra beni bir düşüncedir aldı. Neden her balık yiyişimde? Neden çocukluğumdan beri yediğim balık 35’imde alarm veriyor. Şişkinlik ve fenalık hissi yanında bağırsaklarımda konuşmaya başlıyor. Bir gün balık yiyorum üç gün yatıyorum durum aynen bu. Sonraki günlerde bitkinlik, iştahsızlık da cabası. Yaşam kalitemin ivmesi aşağı doğru yol almaya başlamıştı.
Vücudum bir şeyler anlatmak istiyordu ama ne?

İstemeye istemeye doktorun yolunu tuttum tabi. Muayeneler, tahliller sonrası önce “huzursuz bağırsak sendromu” diye bir şey çıktı. Hadi bakalım her gün içeceğim ilaçlar listesine bir yenisi daha eklenmişti. Peki, huzursuz bağırsak sendromu ile canım balığın ne alakası olabilirdi? İçimi kemiren bu soruların karşılığı maalesef doktorumda yoktu. Durmadım, vücudumdaki semptomları araştırmaya başladım. Karşıma ‘’intolerans’’ kavramı çıktı, ‘gıda intoleransı’’ . Çok yabancıydı.
Araştırmamın derinine ininceye kadar, önce gıda alerjisi türünden bir şey olduğunu düşündüm. Gıda alerjisinde yediğimiz besinlere vücudumuzun anında ve daha çok yüzeyde tepki verdiğini biliyordum, intoleransta ise bu durumun sindirim sistemimize bağlı olarak daha geç ve belirli semptomlar şeklinde ortaya çıktığını öğrendim. Alerjimiz olan gıdanın bilindiği üzere hiç tüketilmemesi gerekiyor ancak intoleransta bu durum farklı idi, belirli bir süre ara verdikten sonra azar azar tüketilebiliyor. Neredeyse tüm belirtileri Bende mevcut olduğundan dikkatimi çok çekti. Kendimi sonucunu sabırsızlıkla beklediğim intolerans testine tabi tuttum. Balığın her çeşidine karşı intoleransım olduğunu öğrendiğim o an yıkıldığım an oldu.
En sevgili ile yollarımızı ayırmak durumunda kaldık. Bir senedir çok iyi olmama balığın her çeşidinden uzak kalmam sebep olsa da, arada ufak kaçamaklar yapmıyor değilim J Bizimkiler çok seviyorum diye bazen yapıyor, iki bilemedin üç vücudum sinyal vermeye başlıyor.
İnsanın sevdiğinden ayrılması çok zor ama ne demişler her şeyin başı sağlık.