Çocukluğumu düşünüyorum da eskiden ne zaman karnım ağrısa annemin cevabı “atlet giymezsen böyle olur” ya da “üşüttün” demek olurdu”. Bağırsaklarım atlet giymediğimi mi anlıyordu? Bugün hala bu düşünceme gülerim. Çocukluk işte neyi duyuyorsan o sana doğru geliyor. Üşüttüğümüz de bağırsaklarımız elbette etkilenir ama bu şikâyetlerim devam ettikçe yazın da nerede üşütebilirim acaba diye düşünür olmuştum. Ya da çoğumuz çocukluktan bu yana tüm şikâyetlerimizi bu tarz şeylere bağlamadık mı?
Günümüzde her şey ne kadar değişti öyle değil mi? Eskiden en sık duyduğumuz şikâyet konuları hep bilinen çocukluk şikâyetleri belli başlı standart şeylerdi. Peki, insanın tüm fizyolojik yapısı Âdem ve Havva’dan beri aynıysa her şey nasıl bu kadar değişti, her gün yeni bir şey öğreniyoruz, görüyoruz, duyuyoruz ve artık şaşırmıyoruz. Çevre faktörü, stres faktörü, yediklerimiz, içtiklerimiz dediğinizi duyar gibiyim… Eskiler derler ya her şeyi yıkamadan yerdik diye, Pandemi döneminde her şeyi neredeyse çamaşır suyuyla yıkadığımız günler hala devam ediyor. Değiştikçe değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu her şeyde anladığımız gibi yediklerimiz ve içtiklerimizin de vücutta gösterdiği tepkilere kadar olan sürecinde de anlayabiliyoruz. Benim de tam olarak elma yediğimde yaşadığım şişkinliğin atlet giymememden kaynaklı olmadığını öğrenene kadar. En sevdiğim şey elmayken elmanın vücudumu bu kadar etkilemesi ve şişkinlik yaratması nasıl olabiliyor diye düşünürken yaptığım küçük bir araştırma sonucu birçok besine karşı vücudumun alarm verebildiğini öğrendim. Şişkinlik deyip geçmeyin nasıl huysuz bir şey olduğunu yaşayanlar çok iyi bilir adeta ömür törpüsü. Bedenimiz istemediği şeylerin tepkisini nasıl da güzel gösteriyor yani diyor ki “Ben bunu istemiyorum arkadaşım neden zorluyorsun”. He tabi bu mesajların mavi tiklerini açmak ve sadece görüldü olarak geçmemek ise biz de. Bedenimiz çok akıllı daha ne yapsın, söylüyor işte…
Gluten, hassasiyet diye konuşuyoruz duyuyoruz ya bunlar popüler kültürün kelimeleri değil, değişen dünyanın yeni getirileri. İyisi mi elimizin altında her şeyin olduğu bu bilgi çağında her şişkinliğimizi üşütmeye, klişelere ya da aman ne de olsa geçere bağlamayalım. Bazen masumca sevdiğimiz şeyleri, vücudumuz bazı tepkilerlerle sevmediğini açıkça gösterebiliyor. Bana bugün elma oldu yarın ne olacak derseniz bilmiyorum ama vücudumuzu tanımanın hayat kalitemizi artırcağını çok net biliyorum.